{ "title": "Kemik Erimesi", "image": "https://www.kemikerimesi.gen.tr/images/Kemik-Erimesi-15997.jpg", "date": "19.01.2024 19:50:13", "author": "idil alacan", "article": [ { "article": "
Kemik erimesi, sık görülen bir kemik hastalığıdır. Kemiklerin birim hacimlerindeki mineral yoğunluğunun azalması sonucu zayıf ve kolay kırılır hale gelmesi durumudur. Tıp dilinde osteoporoz olarak adlandırılır. Vücuttaki bütün kemikler risk altında olsa da en fazla omur, kalça ve bilek kemikleri etkilenir.

Kemik erimesinde için risk faktörleri nelerdir?

Kemik erimesi her yaşta ortaya çıkabilir. Ancak Erkeklere nazaran 45 yaş üzeri kadınlarda daha sık görülür. Pek çok risk faktörü bu hastalığa neden olabilir. Kronik hastalığı olan, kemik kaybını arttırıcı ilaç kullanan veya diğer risk faktörlerine sahip kişilerde daha erken yaşlarda başlayabilir ve hızlı seyredebilir. Örneğin kadınlarda menopoz, erkeklerde ise düşük testosteron seviyesi kemik erimesine neden olabilir. Bazı risk faktörleri kemik erimesinin ciddi hale gelmesine neden olmaktadır. Bu risk faktörlerinin bir kısmı yaş, ırk ve genetik yapı gibi faktörlerdir. Bir kısmı ise değiştirilebilir beslenme tarzı, hareketsiz yaşam ve sigara gibi faktörlerdir. Çocukluk döneminde yeterli kalsiyum alımı, büyüme döneminde sağlıklı kemik gelişimi açısından oldukça önemlidir. Yetersiz miktarda alınan A, C, D, K grubu vitaminleri ve kalsiyum, magnezyum, çinko, bakır, florid kemik erimesinin gelişimini artırmaktadır. Zamanında tanı koyulabilmesi için 65 yaş üzeri kadınların ve 70 yaş üzeri erkeklerin kemik yoğunluk ölçümü yaptırması gerekmektedir. Ayrıca hafif bir darbeyle kemik kırığı ya da kemik ağrısı yaşayanlar, sırt ve bel omurlarında deformasyon görülenler ve kortizon tedavisi görenler de kemik yoğunluk ölçümü yaptırmaları gerekir.

Kemik erimesi belirtileri nelerdir?
Kemik erimesi tanısı nasıl konulur?

Kemik erimesi tanısı mineral yoğunluğu ölçüm cihazı ile yapılır. Oldukça kısa süren ve ağrısız bir ölçümdür. Kemik mineral yoğunluğu sonucunda normal kemik, düşük kemik yoğunluğu (Osteopeni) ve kemik erimesi tanıları konulabilir. Ölçümlerde dikkate alınan kriter; kemik mineral yoğunluğu ne kadar düşükse kırık riskinin o kadar yüksek olduğudur.

Kemik erimesinin engellenmesi mümkün müdür, nelere dikkat etmek gerekir?

Kemik erime testinde belli değerlerin altında kemik erimesi çıkanlara günlük kalsiyum ve D vitamini takviyesi ile kemik erimesi engelleyici ilaçlar verilir. Kemik erimesi ilaçları erimenin bölgesine göre kullanılabilir. O nedenle omurga kemik erimesi olan kişilerde kullanılan ilaçlarla kalça kemiği erimesi için kullanılan ilaçlar birbirinden farklıdır. Ayrıca günlük, haftalık, aylık ve yılda 1 defa düzenli olarak yapılan kemik erimesi ilaçları da vardır.

Özellikle kadınlarda menopoz sonrası ilk birkaç yıl kaybın en fazla yaşandığı zamanlardır. O nedenle kemik ölçümü sonrası 45 yaşı aşmış kişiler için 1200 mg/gün kalsiyum ve 400–800 IU/gün D vitamini alımı büyük önem taşır. Ayrıca kadın erkek fark etmeksizin kemik erimesi yaşayanların fiziksel olarak hareket halinde olması gerekir. Kasların kuvvetlendirilmesi ve kuvvetli tutulması kemik kuvveti açısından da oldukça önemlidir. Çünkü kaslarını yeterince kullanmayan kişilerde kemik erimesinin yanı sıra zamanla kas erimesi de görülmektedir. Eklemlerin esnekliği de bir o kadar önemlidir. Günlük içerisinde tempolu olarak yapılan 1 saatlik yürüyüşler kemik erimesinin engellenmesi için önemli bir adımdır.

Kemik erimesi için uygulanabilecek bir beslenme programı var mıdır?

Kemik erimesinde günlük yeterli kalsiyum ve D vitamini alımı oldukça önem taşır. Kalsiyum sadece süt ürünlerinde değil yeşil yapraklı sebzelerde de bulunmaktadır. Günlük ihtiyaç için 1 bardak süt, 1 kâse yoğurt, 1 dilim beyaz peynir ve 1 tabak yeşil yapraklı sebze önerilir. Ancak dikkat edilmesi gereken en önemli nokta bazı yiyeceklerin vücuttan alınan kalsiyum ile etkileşim yaparak emilimini azaltma riskidir. Ispanak, pancar gibi yüksek miktarda oksalat ve bakla, bazı fasulye, tahıl gibi yüksek miktarda fitat içeren besinler aynı anda vücuda girdiğinde kalsiyum emilimini riske sokar.

D vitamini için ise güneş ışığına maruz kalma sonucu vücut tarafından deride üretilir. Günde 15 dakika bile gün ışığına güneş ışığı görmek, vücudun yeterli miktarda D vitamini depolamasına yardımcı olur. Ancak yaşın ilerlemesiyle birlikte vücut tarafından üretilen D vitamini hızı azalır. O nedenle balık ve yumurta sarısı gibi D vitaminince zengin besinlerle de vücuda takviye yapılması gerekir.
" } ] }